Kubernetes ve Docker, konteyner tabanlı uygulama geliştirme ve yönetiminde önemli bir rol oynayan iki popüler teknolojidir. Bu makalede, hem Kubernetes hem de Docker ile ilgili temel terimleri ve bunların nasıl çalıştığı hakkında bilgi vereceğim.
Kubernetes, konteyner tabanlı uygulamaların orkestrasyonunu yöneten açık kaynaklı bir platformdur. Kubernetes, birden fazla konteyneri bir araya getirerek, bu konteynerlerin çalışmasını düzenler ve izler. Aynı zamanda, uygulamaların ölçeklenmesini, yüksek kullanılabilirliği ve hata toleransını sağlar.
Docker ise, uygulamaları konteynerlere paketlemek ve çalıştırmak için kullanılan bir yazılım platformudur. Docker, uygulamaların hızlı bir şekilde dağıtılmasını ve çalıştırılmasını sağlar. Konteynerler, bir uygulamanın tüm bağımlılıklarını ve gereksinimlerini bir araya getiren taşınabilir birimlerdir. Bu, uygulamaların farklı ortamlarda tutarlı bir şekilde çalışmasını sağlar.
İşte Kubernetes ve Docker ile ilgili bazı temel terimler:
- Pod: En küçük Kubernetes birimi olan pod, bir veya daha fazla konteyneri içeren ve aynı düğümde çalışan bir grup iş yüküdür. (Doğar, yaşar, ölür)
- Deployment: Uygulamanın belirli bir sürümünün çalıştırıldığı Kubernetes nesnesidir. Deployment, belirli bir sayıda replica set ve pod oluşturarak uygulamanın yüksek kullanılabilirliğini sağlar.
- Service: Pod’lara erişim sağlayan bir ağ abstraksiyonudur. Servisler, Pod’ların IP adreslerini ve DNS isimlerini sağlayarak, uygulamaların birbiriyle iletişim kurmasını kolaylaştırır.
- Container Image: Bir konteynerin çalışması için gereken tüm dosyaları ve bağımlılıkları içeren bir pakettir. Docker, konteyner görüntülerini oluşturmak, paylaşmak ve dağıtmak için kullanılır.
- Dockerfile: Bir konteyner görüntüsünü oluşturmak için kullanılan bir dosyadır. Dockerfile, uygulamanın nasıl paketleneceğini ve çalıştırılacağını belirten komutlar içerir.
- Registry: Konteyner görüntülerinin depolandığı ve paylaşıldığı bir yerdir. Docker Hub, popüler bir Docker görüntüsü kaynağıdır, ancak ayrıca özel Docker registries de oluşturulabilir.
- Volume: Konteynerlerin kalıcı verileri depolamak için kullanılan bir mekanizmadır. Bir volume, birden fazla konteyner arasında paylaşılabilir ve verilerin kalıcılığını sağlar.
- Namespace: Kubernetes kümesinde kaynakları izole etmek için kullanılan bir yöntemdir. Bir namespace, aynı isme sahip kaynakları gruplandırır ve çakışmayı önler.
- Cluster: Kubernetes kümesi, birden fazla düğümün bir araya geldiği ve yönetildiği bir ortamdır. Kubernetes kümesi, yüksek kullanılabilirlik ve ölçeklenebilirlik sağlamak için tasarlanmıştır.
- Load Balancer: Gelen istekleri dağıtmak için kullanılan bir ağ bileşenidir. Kubernetes, yük dengeleme için birçok farklı yöntem sunar ve bunlardan biri de dahili bir load balancer kullanmaktır.
Bu makalede, Kubernetes ve Docker ile ilgili temel terimleri ve bunların nasıl çalıştığını ele aldık. Her iki teknoloji de konteyner tabanlı uygulama geliştirmeyi ve yönetmeyi kolaylaştırır. Bu sayede, uygulamaların hızlı bir şekilde dağıtılması, ölçeklenmesi ve güncellenmesi mümkün hale gelir.